Hıristiyan Batı hızla ateizme kaymaktadır. Bunun yegâne sebebi, insanların aradığını bulamamasıdır. Artık Batı skolâstik devri yaşamıyor. Akla, ilme, ahlâka, imana cevap veremeyen din bu günün medeni insanını bünyesinde tutamamaktadır. Çünkü İncil Allah’ın kitabı, dolayısıyla Hıristiyanlık da Allah’ın dini değildir. Binaenaleyh ayrılma tercihlerini anlamak mümkündür. Hal böyle olunca neden batılı, başka bir dine meselâ bizim dinimiz İslam’a yönelmemektedir? Hurafelere kurban gitmiş bir dini terk eden müminin ateist olması en son tercih olmalıdır. O kendine yeni, Allah’a ait bir dinde yer bulmalıdır. İlk akla gelen budur. O halde neden Hıristiyanlıktan çözülen bunca insan gerçek din olan İslam’a yönelmemektedir; kitabı Kur’an ilk günkü gerçekliğini korurken? “HANGİ MÜSLÜMAN” kitabı bu açmazlar sebebiyle kaleme alınmıştır.
İslam’a beklenen yönelişin sebebi ne olabilir?

            Kur’an ilk günkü gibidir, aslını korumaktadır. Daha doğrusu onu Allah korumaktadır. (15/Hicr:9) O halde dinsizleşen batı aslını koruyan Kur’an’a, Kur’an İslam’ını neden seçmemektedir? İşte bu noktada bütün iyi niyetli dinsizler için dahi aşılmaz bir engelle karşılaşıyoruz; “Yaşanan İslam”… Kur’an orijinaldir ama din ondan kaynaklanmadığı için yaşanan İslam da eski dindar Hıristiyan’ı cezp etmemektedir. Kur’an’ı inceleme gayretinde olanlar İslam’ı seçmekte fakat eski dininin safsatalarından va hatta baskısından usanmış kahir ekseriyet Müslümanlara bakarak, “o bizimkinden beter”, deyip geçmektedirler. Görünüşe bakarak karar verene hak vermemek mümkün değildir. Tarafsız gözle İslam âlemine bakan herkesin aynı kanaate varacağı kesindir.

            “HANGİ MÜSLÜMAN” adlı çalışma bu yaraya parmak basmakta, olabildiğince Müslüman’ın kurtuluşu için çareler aramaktadır.